Risk Tespiti ve İlk Adımlar
1) Evimin deprem açısından riskli olup olmadığını nasıl anlarım?
Evinizin depreme karşı dayanıklı olup olmadığını
anlamak için birtakım yapısal analizler gereklidir. Yapının yaşı, tabi olduğu
yapım şartnameleri, deprem bölgesindeki konumu, yapıda kullanılan malzemeler ve
bina tasarımı gibi etkenler risk durumunu belirler. Üniversiteler, belediyeler
veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından
yetkilendirilmiş kuruluşlardan binanızın riskli yapı tespitinin yapılması talep
edilebilir. Yapılacak tespitler sonucunda, binanın risk durumu hakkında detaylı
bilgileri içeren bir rapor alabilirsiniz. 6306 sayılı yasa kapsamında, tapuya
şerh edilebilen resmî olarak riskli yapı raporu, sadece Çevre ve Şehircilik
Bakanlığının lisans verdiği kuruluşlar tarafından alınabilir. Üniversiteler
veya belediyeler tarafından alınacak raporlar, özel rapor niteliğinde olup
tapuya şerh edilmez
2) Risk
tespiti için yetkili kurumlar ve başvuru süreci nasıl işler?
Riskli yapı
tespiti için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından
lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara başvurulabilir. Başvuru, maliklerden
birinin veya kanuni temsilcisinin elektronik yazılım sistemi üzerinden
yapılmasıyla gerçekleşir. Eğer yapı, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat
Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadan arsa
paylı tapu üzerine inşa edilmişse, riskli yapı tespiti arsa payı sahibi
tarafından yaptırılmalıdır. Tapu kayıtlarında yapı başka birisine aitse ve
bu durum belirtilmişse, riskli yapı tespiti için lehine şerh konulan
tarafın başvurusu gereklidir. Tespit, 6306 sayılı Kanunun Uygulama
Yönetmeliği’nin Ek-2’sinde belirtilen “Riskli Yapıların Tespit Edilmesine
İlişkin Esaslar”a göre yapılır. Bu süreç, yapının güvenlik durumunun
objektif bir şekilde değerlendirilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını
sağlar. 6306 sayılı Kanun uyarınca kiracıların riskli yapı tespitine başvuru
hakkı bulunmamakla birlikte kiracılar, 6306 Sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliği
7.2/b maddesi kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı il
müdürlüklerine yapılacak şikayet müessesesi ile kat maliklerine riskli yapı
tespiti yaptırılması için süre verilmesini sağlayabilecektir. Kat maliklerinin
bu süre içerisinde riskli yapı tespiti yaptırmaması halinde, Bakanlık veya
idarece tespit yaptırılır ve tespit masrafları kat maliklerinden arsa payları
oranında tahsil edilir.
3) Binamızın riskli olduğu tespit edildikten sonra ne
yapmalıyım?
Binanın riskli yapı olarak tespit edilmesi akabinde,
taşınmaz tapu kaydına “Riskli yapıdır.” Şerhi işlenecek olup riskli yapı
tespitine ilişkin yazı, bu yapıların apartman giriş kapısına asılır ve ilgili
muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilir. Riskli yapı tespiti işlemi, bu
ilanın son günü ile maliklere şahsen tebliğ edilmiş sayılır. Bu yazıda
maliklerin veya kanuni temsilcilerinin riskli yapı tespitine tebliğ tarihinden
itibaren on beş gün içerisinde itiraz edebileceği bilgisi yer alır. İtirazlar herhangi
bir şekilde gerekçeli olmak zorunda değildir. İstanbul, Ankara ve İzmir
illerinde itirazlar ilçe belediyelerine, bu şehirler dışındaki tüm il ve
ilçelerde ise o ilde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgili birimine
yapılır. Bu süre içerisinde riskli yapı tespitine itiraz edilmediği takdirde
riskli yapı tespiti kesinleşir, itiraz edilmesi halinde ise yapılan itiraz
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı il müdürlükleri tarafından
incelenerek karara bağlanır. İncelenen raporda eksik hususlar olması halinde
tespit raporu eksikliklerin tamamlanması için ilgili kuruluşa iade edilir,
eksiklik tespit edilmemesi halinde ise itiraz reddedilir ve riskli yapı tespiti
kesinleşir.
4) Diğer daire sahipleri ile anlaşma nasıl sağlanır?
Diğer daire sahipleri ile anlaşma sağlamak, kentsel
dönüşüm projelerinde sıkça karşılaşılan zorluklardan biridir. Bu süreci
kolaylaştırmak için öncelikle riskli yapı tespiti yaptırılmadan önce tüm daire
sahiplerinin bir araya gelmesini sağlayacak bir toplantı organize edilmelidir.
Bu toplantının 6306Sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliği’nin 15/2 maddesi
kapsamında resmî şekilde yapılma zorunluluğu bulunmamakla birlikte Yönetmeliğin
ilgili maddesinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/9/2023 tarihli ve
YD İtiraz No.:2023/692 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulmuştur. Dolayısıyla
yeni yönetmelik çıkarılıncaya veya ilgili yürütmeyi durdurma kararı
kaldırılıncaya kadar bu toplantının resmî şekilde yapılması faydalı olacaktır.
Bu toplantıda, riskli yapı tespiti ve olası dönüşüm projeleri hakkında
bilgilendirme yapılmalı, herkesin görüş ve endişeleri dinlenmelidir.
Anlaşmazlıkları çözmek için bir arabulucudan, hukuki danışmanlıktan veya mimar,
mühendis ve teknik danışmandan yararlanılabilir. Bu aşamada mümkün olduğunca
şeffaf bir süreç yürüterek, herkesin menfaatlerini gözeten adil bir plan
üzerinde mutabık kalınmalıdır. Katılımı artırmak ve karar alma sürecini
demokratik bir şekilde yönetmek için, oylama veya anket yöntemleri
kullanılabilir. Bu süreçte, sabırlı olmak ve uzlaşıya varmayı hedeflemek
önemlidir. Arsa Payı salt çoğunluğun aldığı kararlara uymayan daire
sahiplerinin Kentsel Dönüşüm Kanununca, dairelerinin pay satışının yapılacağı
hususunu göz önünde bulundurmaları önem arz etmektedir. Bu süreçte arsa
sahiplerinin arsa payı salt çoğunluğunca (%50,01) alınan karar ve anlaşma
şartlarını ihtiva eden teklif veya teklifin görülüp incelenebileceği yer, salt
çoğunlukla alınan karara katılmayan maliklere, noter vasıtasıyla veya ilgili
muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilmek suretiyle bildirilir. İlgili
muhtarlıkta ilan suretiyle yapılan bildirimde, muhtarlıkta yapılan ilanın son
günü bildirim yapılmış sayılır. Yapılan bu bildirimde ayrıca, bildirimin
yapıldığı/yapılmış sayıldığı tarihten itibaren on beş gün içinde teklifin
incelenmemesi veya aynı süre içinde teklifin kabul edilmemesi ve sözleşme
imzalanmaması halinde arsa paylarının bu Kanun kapsamında satılacağı hususu
bildirilir. Bu süre içerisinde çoğunluk kararına katılmayan ve çoğunluk kararı
ile seçilen müteahhit ile sözleşme imzalamayan arsa sahibinin bağımsız bölümü
açık artırma suretiyle ihale edilecektir. Yapılacak olan bu ihalede ilk ihaleye
yalnızca diğer arsa sahipleri katılabilecek olup ilk ihalede satış işlemi
gerçekleştirilemezse sonraki ihaleler 3. kişilerin katılımına açıktır.
5) Arsamın imar durumunu nasıl öğrenirim?
Arsanızın
imar durumunu öğrenmek için öncelikle yerel belediyenin İmar ve Şehircilik
Müdürlüğüne başvurmanız gerekmektedir. Resmi imar durumu müracaatı sırasında
Tapu Belgesi ile birlikte İlgili bölgenin Lisanslı Harita Kadastro Bürosu
tarafından hazırlanacak parsele ait çap belgesi ve aplikasyon krokisi temin
edilmelidir. Başvuru sırasında, arsanıza ait tapu bilgilerini çap, aplikasyon
krokisi veya ada ve parsel numarası gibi detayları hazır bulundurmanız
istenecektir. İnternet üzerinden sunulan e-belediye hizmetleri aracılığıyla da
bu bilgilere ulaşmanız mümkün olabilir. Belediye, arsanızın bulunduğu bölgedeki
imar planlarını ve plan notlarını inceleyerek arsanızın imar durumu, kullanım
amacı, inşaat yapılabilirlik durumu, kat adedi, yapılaşma koşulları, varsa yola
ve yeşile terk gibi önemli bilgileri içeren bir imar durumu belgesi verecektir.
Bu belge, arsanız üzerinde yapmayı planladığınız projeler için yasal çerçeveyi
belirleyeceğinden projenizin planlama aşamasında büyük önem taşır
6) Mevcut yapının tapu durumu nasıl öğrenebilirim?
Mevcut yapının tapu durumunu öğrenmek için Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün resmî internet sitesinden veya ilgili tapu
dairesine şahsen başvurarak gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz. Online hizmetler
kapsamında, e-Devlet üzerinden de tapu sorgulaması yapabilirsiniz. Bu işlem
için yapının bulunduğu il, ilçe, mahalle/köy, ada ve parsel bilgilerinin yanı
sıra T.C. kimlik numaranız veya tapu sicil numarası gibi kimlik doğrulama
bilgileriniz gerekebilir. Tapu dairesinden yapılan sorgulama sonucunda, yapının
mülkiyet durumu, varsa ipotek veya haciz gibi yükümlülükler ve diğer önemli
hukuki bilgileri içeren bir tapu kayıt örneği alabilirsiniz. Bu belge, mülkiyet
haklarınızı ve yapınızın hukuki durumunu resmî olarak teyit etmenizi sağlar.
Apartman veya sitelerde mevcut tüm yapının tapu durumunu öğrenebilmek ve takyidatlı
tapu örneğini alabilmek için yöneticiye özel yetki verilmesi veya hukukçu
vasıtası ile tüm taşınmaz tapu kayıtları da incelenmelidir.
7) Yapının
mevcut hukuki durumunu ve varsa sorunlarını nasıl çözebilirim?
Yapının
mevcut hukuki durumunu ve varsa sorunlarını çözmek için ilk adım, bir
gayrimenkul avukatı veya teknik danışman ile çalışmaktır. Avukatınız, tapu
kayıtlarını, imar durumunu ve yapı ile ilgili diğer hukuki belgeleri detaylıca
inceleyerek sorunların tam bir listesini çıkaracaktır. Bu sorunlar arasında
imar mevzuatına aykırılıklar, tapu ile ilgili anlaşmazlıklar veya yapı
üzerindeki haciz, ipotek, şerhler gibi yükümlülükler olabilir. Avukatınız,
mevcut sorunların çözümü için yasal yolları ve müzakere yöntemlerini
kullanacak; gerektiğinde ilgili kurumlarla ve diğer taraflarla görüşmeler
yapacaktır. Ayrıca hukuki süreçlerin yanı sıra, teknik ve idari düzenlemeler
için ilgili mühendislik veya danışmanlık hizmetlerinden de yararlanılabilir. Bu
multidisipliner yaklaşım, yapıyla ilgili hukuki sorunların etkili bir şekilde
çözülmesini sağlayacaktır.
8) Mevcut binada izinsiz eklentiler, yapılar veya
ruhsat projesine aykırılıklar bulunup bulunmadığını nasıl öğrenebilirim?
Mevcut binada izinsiz değişiklikler olup olmadığını
öğrenmek için, binanın ruhsat projeleri ile mevcut durumunu karşılaştırmak
gereklidir. Bu bilgilere ulaşmak için ilgili belediyenin İmar ve Şehircilik
Müdürlüğüne başvurabilirsiniz. Belediye, binanızın onaylanmış projesini ve
varsa yapı ruhsatını temin edebilecektir. Bu belgeler, binanın orijinal
tasarımını ve yapılan değişiklikleri belgelemek için temel teşkil eder. Eğer
fiziksel bir inceleme yapılması gerekiyorsa, yetkili bir mimar veya inşaat
mühendisinden binanın mevcut durumunu incelemesini ve raporlamasını
isteyebilirsiniz. Rapor, yapılan eklentilerin yasalara uygunluğunu ve yapısal
bütünlüğü kontrol etmek için önemlidir. Bu süreç, izinsiz yapıların tespit
edilmesi ve gerekli yasal işlemlerin başlatılması için kritik öneme sahiptir.
Müteahhidin Araştırılması
Ve Seçimi
9) Binamı
yeniletmek için hangi yöntemleri kullanabilirim?
Binanızı
yenilemek için üç temel yöntem bulunmaktadır: Kat Karşılığı İnşaat Anlaşması,
Taahhüt Anlaşması ve Gelir Paylaşımlı İnşaat Modeli. Kat Karşılığı İnşaat
Anlaşması, arsa sahibinin arsasını bir müteahhide vererek inşa edilecek yeni
binadan belirli bir oranda daire veya iş yeri alması yöntemidir. Bu süreç,
genellikle nakit para harcamaksızın yenilenmiş bir mülk elde etmek isteyen arsa
sahipleri için uygundur. Taahhüt yöntemi, arsa sahibinin bir inşaat şirketi ile
anlaşarak belirlenen bir bedel karşılığında binayı yeniden inşa ettirmesi
sürecidir. Gelir Paylaşımlı İnşaat Modeli ise arsa sahibinin arsasını bir
müteahite vererek inşa edilecek yeni binada inşa edilecek daire ve iş
yerlerinin satışından elde edilecek gelirin müteahhit ile arsa sahibi arasında
belirlenen oranda paylaşılması sürecidir. Her üç yöntemin de avantajları ve
dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle karar vermeden önce finansal
durumunuzu, beklentilerinizi ve finansal riskleri dikkatle değerlendirmeniz
önemlidir. Ayrıca her üç seçenek için de deneyimli bir avukat ve teknik
danışman, emlakçı ile çalışmak, sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
10) Doğru ve güvenilir müteahhidi nasıl
bulurum?
Doğru ve güvenilir bir müteahhit bulmak, kentsel
dönüşüm projelerinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Kentsel dönüşüm
sürecine girilmeden ve riskli yapı tespiti yapılmadan önce arsa sahiplerinin
aralarında bir heyet belirleyerek müteahhit firma araştırmasında bulunması ve
bu firmalardan teklifler alıp değerlendirmesi sürecin sıkıntısız ve hızlı
şekilde ilerlemesinde büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, öncelikle
sektördeki referansları ve geçmiş projeleri incelemek önemlidir. Müteahhitlerin
daha önce tamamladıkları projeler, iş kalitesi ve müşteri memnuniyeti hakkında
önemli bilgiler sağlar. Ayrıca, müteahhidin ilgili meslek odalarına ve
derneklere üyeliği (INDER), sahip olduğu sertifikalar, karne ve lisanslar,
profesyonellik ve güvenilirlik açısından önemli göstergelerdir. Söz konusu
müteahhit ile görüşme yaparken detaylı bir sözleşme yapılmasına ve açık
iletişim kanalları kurulmasına özen gösterin. Ayrıca, müteahhidin finansal
durumu ve projeyi zamanında tamamlama kapasitesi hakkında bilgi edinin. Tavsiye
ve referansları değerlendirirken objektif kaynaklardan gelen bilgileri tercih
edin ve mümkünse tamamlanmış projeleri bizzat ziyaret ederek inceleyin, o
projelerde yaşayan kişilerle görüşün. Bu süreçte sabırlı olmak ve kapsamlı bir
araştırma yapmak, projenizin başarıya ulaşmasında belirleyici olacaktır.
11)
Müteahhit seçerken hangi yasal düzenlemelere dikkat etmeliyim?
Müteahhit
seçerken dikkat etmeniz gereken yasal düzenlemeler, müteahhidin yasal olarak
faaliyet gösterip göstermediğini, mesleki yeterliliğini ve finansal
güvenilirliğini kapsar. Öncelikle, müteahhidin Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen ve Müteahhitlik Yetki Belgesi’ne sahip
olduğundan emin olun. Müteahhitlik yetki belgesi sorgulama ekranı için
http://yambis.csb.gov.tr/ adresine giriş yapılması gerekmektedir. Bu, müteahhidin
sektör standartlarına ve yasalara uygun çalıştığının bir göstergesidir. İkinci
olarak müteahhidin geçmişteki projelerde karşılaştığı hukuki sorunlar, finansal
sorunları ve varsa yaşadığı anlaşmazlıklar hakkında araştırma yapın. Üçüncü
olarak müteahhidin sigorta poliçeleri ve teminat mektupları gibi güvenceleri
olup olmadığını kontrol edin; bu, proje sürecinde yaşanan herhangi bir aksilik
durumunda mali zararınızın minimuma inmesine yardımcı olur. Dördüncü olarak
müteahhidin alt yüklenicileri ve tedarikçileri ile olan ilişkilerinin sağlıklı
olup olmadığını araştırın. Son olarak müteahhidin iş sağlığı ve güvenliği,
çevresel düzenlemelere uyumu gibi konularda da hassas olduğundan emin olun. Bu
yasal düzenlemelere dikkat etmek, projenizin sorunsuz bir şekilde ilerlemesine
ve yasal risklerin minimize edilmesine yardımcı olacaktır.
12) Müteahhit seçiminde en sık yapılan hatalar
nelerdir ve bunlardan nasıl kaçınılabilir?
Müteahhit seçiminde sık yapılan hatalardan biri,
yeterli araştırma yapmadan genel olarak yalnızca müteahhittin teklif ettiği
metrekareye göre karar vermektir. Müteahhidin geçmiş projelerinin
referanslarını ve piyasadaki itibarını detaylı bir şekilde incelemek, yanlış
bir seçim yapma riskini azaltır. İkinci olarak fiyat ve m2 odaklı karar vermek,
kaliteden ödün verilmesine yol açabilir. Düşük maliyetli veya fazla m2’li bir
teklif cazip görünse de işçilik kalitesi, malzeme standartları ve projenin
zamanında tamamlanma durumları göz önünde bulundurulmalıdır. Üçüncü hata,
yazılı sözleşmelerin detaylarını göz ardı etmektir. Sözleşmenin her yönüyle,
özellikle de kapsam, inşaat ruhsatı alma, iş bitirme ve iskan sürelerinin
maliyet, zaman çizelgesi ve değişiklik yönetimi prosedürleriyle ilgili
bölümlerin net olması önemlidir. Dördüncü olarak müteahhidin yasal
yükümlülüklerini ve lisanslarını doğrulamamak, projenin yasal sorunlarla
karşılaşmasına neden olabilir. Son olarak iletişim eksikliği, yanlış anlamalara
ve memnuniyetsizliğe yol açabilir. Bu aksamalar ve hatalardan kaçınmak için bir
avukat ve teknik danışmanınızın olması faydalı olacaktır.
13) Projemin zamanında tamamlanması için müteahhidin
hangi yetkinliklere sahip olması gerekir?
Projelerin zamanında tamamlanması için müteahhidin,
öncelikle kuvvetli proje yönetimi ve organizasyon yeteneklerine ve gerekli
uygun teknik personel ve ekipmana sahip olması gereklidir. Bu, proje takvimini
etkili bir şekilde planlayabilmek, kaynakları doğru bir şekilde tahsis etmek ve
çalışmaları koordine edebilmek anlamına gelir. Ayrıca müteahhidin kriz yönetimi
ve problem çözme becerileri, beklenmedik durumlarla başa çıkabilme ve projeyi
rayında tutabilme kapasitesini artırır. İletişim yetenekleri de önemlidir;
müteahhidin ekip üyeleri, alt yükleniciler (taşeronlar) ve proje sahipleri ile
açık ve etkili bir şekilde iletişim kurabilmesi gerekir. Teknik bilgi ve
deneyim, projenin tüm aşamalarında doğru kararların alınmasını sağlar. Son
olarak finansal yönetim yeteneği, projenin bütçe dahilinde kalmasını ve
finansal sürdürülebilirliğini garantiler. Bu yetkinliklere sahip bir müteahhit,
projenin zamanında ve beklenen kalitede tamamlanmasının anahtarıdır.
14) Müteahhidin lisansını ve yetkinliklerini
nasıl kontrol ederim?
Müteahhidin lisansını kontrol etmek için öncelikle
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesindeki veya ilgili
belediye ofislerinin resmî internet sitelerini ziyaret edebilirsiniz. Bu
siteler genellikle müteahhitlerin lisans durumunu sorgulamak için araçlar
sunar. Müteahhitten lisans numarasını talep edin ve bu bilgiyi, bakanlık veya
belediye tarafından sağlanan sorgulama servisleri üzerinden doğrulayın. Ayrıca,
müteahhidin üye olduğu meslek odaları veya dernekler gibi profesyonel kuruluşlar
da müteahhitlerin lisans ve sertifikasyon durumları hakkında bilgi verebilir. İlaveten,
müteahhidin projenin başına koyacağı teknik kadroyla görüşmek, firmanın
elindeki ekipman listesini istemek vb. yöntemlerde faydalı olacaktır. Bu
hususları doğru değerlendirmek için teknik danışmanınızın olması faydalı
olacaktır.
15) Teminat
olarak neler isteyebilirim?
Proje
sürecinde güvence sağlamak için müteahhitten talep edebileceğiniz teminatlar
çeşitlilik gösterir ve projenin büyüklüğüne, süresine ve karmaşıklığına bağlı
olarak farklılık gösterebilir. Genel olarak isteyebileceğiniz teminat türleri
şunlardır:
Performans
Teminatı: Projeyi
sözleşme şartlarına uygun olarak ve zamanında tamamlama garantisi verir.
Müteahhidin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirememesi durumunda,
zararınızın karşılanması için kullanılır. Genellikle işin yapım tutarının
%10’una tekabül eden bir banka teminat mektubudur. Bazı durumlarda sigorta
şirketleri de benzer teminatlar sunmaktadır.
Ön Ödeme
Teminatı: Varsa proje
başlangıcında yapılan ön ödemelerin güvence altına alınması için talep edilir.
Müteahhidin projeyi terk etmesi veya iflas etmesi gibi durumlarda, yapılan ön ödemelerin
korunmasını sağlar. Genellikle verilen avans tutarına tekabül eden bir banka
teminat mektubudur. Bazı durumlarda sigorta şirketleri de benzer teminatlar
sunmaktadır. Eğer müteahhidiniz sizde güven uyandırdıysa üçüncü bir seçenek
olarak teminat senedi de kabul edilebilir. Sözleşme kapsamında verilecek.
Teminat
Mektubu: Müteahhit
firma ile imzalanacak sözleşmeye inşaatın teminatı olarak müteahhitfirmanın,
arsa sahibi/sahipleri lehine belirlenen miktarda teminat mektubu vermesine ve
bu mektupların belirlenen aşamalarda müteahhit firmaya iade edilmesi konusunda
hüküm azılabilecektir. Bu sayede inşaat başlangıcından iskan alınıncaya kadar
inşaat teminat altına alınabilecektir. Bu teminat mektuplarının tutarı taraflar
arasındaki anlaşmaya bağlı olup uygulamada genel olarak inşaat maliyet
bedelinin %10-%20’si oranlarında teminat mektupları alınmaktadır.
İnşaat
Teminat İpoteği: Kat Karşılığı İnşaat modelinde görebileceğimiz teminat çeşitlerinden olan
İnşaat Teminat İpoteği, inşaat karşılığında müteahhit firmaya verilen daire ve
dükkanlar
üzerine;
belirlenen bedel, sıra ve derecede İnşaat Teminat İpoteği tesis edilmesiyle bu
teminat modeli sağlanacaktır. Bu ipoteklerin kuruluşu ve kaldırılma aşamaları
müteahhit firma ile imzalanan sözleşmede belirlenmektedir.
Garantör: Binanızın yeniden inşası kapsamında
imzalayacağınız sözleşmelerde karşı tarafta yer alan müteahhit çok yüksek
oranlarda tüzel kişilik olmaktadır. Dolayısıyla sözleşmeden ve inşaattan
kaynaklı herhangi bir alacak hakkınızın doğması halinde müteahhit firmanın
üzerine kayıtlı herhangi bir banka hesabı, taşınır/taşınmaz mallar olmadıkça
alacağınızı tahsil edebilmeniz mümkün olmayacak; alacak hakkınızı müteahhit
firma sahibinden talep edemeyeceksiniz. Ancak müteahhit firma ile imzalanacak
olan sözleşmeye, müteahhit firmanın ana ortağının şahsi garantör sıfatıyla imza
atması ve bu hususta maddelerin eklenilmesi halinde müteahhit firma, ana ortağı
arsa sahiplerine karşı şahsi mal varlığıyla sorumlu olacaktır. Bu teminatlar,
projenin farklı aşamalarında, olası riskleri azaltmak ve yatırımınızı korumak
için etkili araçlardır. Teminatların miktarı ve koşulları, müzakereler
sırasında müteahhit ile detaylı bir şekilde ele alınmalıdır.6306 sayılı Kentsel
dönüşüm Kanunu uyarınca riskli yapı şerhi bulunan parsellerde inşaat ruhsatı
alınması aşamasında inşa edilecek toplam yapı alanının maliyetini %10’unu
teminat mektubu veya nakit olarak belediyeler talep etmektedir. Bu bedelin
teminat mektubunu veya nakdini temin edemeyen müteahhit firmalara inşaat
ruhsatı verilmemektedir. Kanun uyarınca arsa sahipleri adına teminat alınmakta
ve arsa sahiplerinin hakları koruma altına alınmaktadır. Bu teminat ancak iskan
alındıktan sonra müteahhite iade edilmektedir. Ayrıca müteahhidin payına düşen
dairelerin satış izinleri, inşaatın tamamlama seviyelerine göre belediyenin
onayına istinaden etaplar halinde yapılmakta olup müteahhit arsa sahiplerinin
tamamının izni olmaksızın hissesine düşen daire ve dükkanların tamamını inşaatı
bitirmeden satamayacaktır.
16)
Müteahhit ile görüşürken hangi soruları sormak gerekir?
Müteahhit
ile görüşürken sormanız gereken sorular, projenizin başarıyla tamamlanmasını
sağlamak için kritik öneme sahiptir. Öncelikle, müteahhidin geçmiş projeleri ve
referansları hakkında bilgi isteyin; bu, iş kalitesi ve güvenilirliği hakkında
fikir verir. İkincisi, müteahhidin lisansı, sigortası ve yasal uygunluk durumu
gibi yasal yeterliliklerini sorgulayın. Üçüncüsü, proje takvimi,
taşeron kullanılıp kullanılmayacağı, iş akışı ve teslimat süreçleri hakkında
detaylı bilgi alın; bu, projenin zamanında tamamlanıp tamamlanmayacağını
değerlendirmenize yardımcı olur. Dördüncü olarak projenin maliyeti, arsa
sahiplerine kira yardımı verilip verilmeyeceği, müteahhit firmanın findeks raporları,
ödeme koşulları ve potansiyel ek maliyetler hakkında açık ve net bilgiler
edinin. Beşincisi, iletişim ve raporlama süreçleri hakkında sorular sorun; son
olarak projeyi yürütecek teknik kadroların yeterliliği hakkında bilgi sahibi
olun.
17)
Müteahhidin mesleki ve teknik olarak yeterliliğini nasıl ölçerim?
Müteahhidin
mesleki ve teknik yeterliliğini ölçmek için öncelikle geçmiş projelerini ve
tamamladığı işlerin kalitesini inceleyin; bu, işçilik standartları ve uzmanlık
alanı hakkında önemli bilgiler sunar. Müteahhidin sahip olduğu sertifikalar,
lisanslar ve meslek odalarına üyelikleri, mesleki yeterlilik ve sektördeki
güvenilirliğini gösteren önemli göstergelerdir. Müteahhidin önceki müşterileri
veya iş ortakları ile iletişime geçerek iş bitirme yeteneği ve sorun çözme
kapasitesi hakkında geri bildirim alın. Müteahhidin sahip olduğu ekipmanlar ve
teknik kadrolar hakkında bilgi alın; bu yöntemler, müteahhidin projenizin
gereksinimlerini karşılayıp karşılayamayacağını anlamanıza yardımcı olur
18)
Müteahhidin geçmiş projeleri ve referansları neden önemlidir?
Müteahhidin
geçmiş projeleri ve referansları; onun iş kalitesi, iş bilgisi, güvenilirliği
ve projeleri zamanında ve bütçe dahilinde tamamlama kabiliyeti hakkında değerli
bilgiler sunar. Bu bilgiler, müteahhidin benzer projelerdeki deneyimini ve
karşılaşılabilecek zorluklarla nasıl başa çıktığını gösterir. Böylece sizin
projeniz için uygun olup olmadığına dair fikir verir. Ayrıca, müteahhidin
sektördeki itibarını ve diğer profesyoneller ile olan ilişkilerini
değerlendirme fırsatı sunar. Geçmiş projeleri incelemek, müteahhidin teknik yeteneklerinin
ve estetik anlayışının projenizin gereksinimleriyle uyumlu olup olmadığını
anlamanıza olanak tanır. Bu nedenle, müteahhit seçimi sürecinde geçmiş projeler
ve referanslar temel bir değerlendirme kriteri olmalıdır.
19)
Müteahhidin ekonomik olarak yeterliliğini nasıl anlarım?
Sözleşme
imzalamadan evvel, müteahhidin finansal yeterliliğini anlamak için, şirketin
sermaye yapısını ve finansal geçmişini detaylı bir şekilde araştırmak
önemlidir. Türk Ticaret Kanunu’nun belirlediği minimum sermaye sınırlarına
uygun olmayan, sermayesi projenin gerekliliklerine orantısız, findeks raporunda
kredibilitesi düşük bir şirketle karşılaşırsanız, bu durum finansal yeterlilik
açısından bir uyarı işareti olabilir. Şirket ortaklarının geçmişinde iflas,
iflas ertelemesi davaları veya haciz, ipotek gibi mali sorunlar varsa, bu
durumlar şirketin finansal istikrarı hakkında önemli bilgiler verebilir. Bu faktörlerin
kapsamlı bir şekilde incelenmesi, müteahhidin finansal yeterliliğini doğru bir
şekilde değerlendirmenize yardımcı olur. İlaveten müteahhidin çalıştığı
bankalarla referans görüşmesi ve müteahhidin size banka referans mektubu
sunması da faydalı yöntemlerdendir.
Sözleşme Ve Güvenceler
20)
Sözleşmede yer alması gereken konular neler olmalı?
Kat
karşılığı inşaat sözleşmelerinde yer alması gereken konuların başında, yer
teslimi, yapım ruhsatının alınması, inşaatın bitirilmesi vefiili teslimden
sonra iskân alınması için öngörülen sürelerin net bir şekilde yazılması
gelmektedir. Bu sürelerin belirsiz bırakılması, müteahhidi esnek davranmaya ve
süreci uzatmaya teşvik edebilir. Sözleşmede dairelerin paylaşım nasıl olacağına
ilişkin kat paylaşım şeması ve kat irtifakı kurulumu sırasında tapu müdürlüğüne
sunulacak olan yönetim planının sözleşmenin eki olarak yer alması önem arz
etmektedir. Sözleşmede, müteahhidi işi bitirmeye teşvik edici unsurların
olması, örneğin, müteahhittin hak edeceği payın devri konusu ve bu devirlerin
nasıl yapılacağı, ipoteklerin kaldırılması, inşaat ruhsatına esas projenin
onayı, teminat mektuplarının iadesi için iş bitirme oranları, işin ayıpsız ve
eksiksiz bitirilmesi, devir yasağı, teslim süresinin gecikmesi hali gibi
detayların yer alması gerekir. Ayrıca cezai şartların, müteahhidin ve arsa
sahiplerinin hak ve sorumluluklarının, ekonomik zorluklarda hisse devri
durumunda arsa sahiplerinin haklarının net bir şekilde belirlenmesi önem taşır.
Teknik şartnamelerin de sözleşmede yer alması, işin niteliği, kullanılacak
malzeme kalitesi ve ürün markaları gibi konuların net olarak yazılması ve
muadil malzeme gibi ibarelerin teknik şartnamede yer almaması da
belirsizliklerin önüne geçilmesini sağlar. Böylece sözleşme sonrası olası
uyuşmazlıkların önüne geçilir. Bu detayların her biri, sözleşmenin adil ve
dengeli olmasını, tarafların haklarının korunmasını sağlar.
21) Net ve brüt daire metrekaresi nasıl hesaplanır?
Piyasada
kullanılan birden fazla net/brüt alan tarifi vardır. INDER’in önerisi,
yürürlükteki 2018 İstanbul İmar Yönetmeliği doğrultusunda tanımlanmaktadır:
Bağımsız Bölüm Net Alanı: Net alan, en basit anlatımıyla mülk giriş kapısından
içeri girdikten sonra elinizde metreyle ölçebileceğiniz; duvarlar arasında
kalan, döşeme yapılan süpürülebilir halı alanıdır. *Duvarlar, kolonlar,
havalandırma boşlukları, açık/ kapalı balkonlar ve teraslar net alan hesabına
dahil edilmez. Bağımsız Bölüm Brüt Alanı: Bağımsız bölümün kendi dış
sınırlarının çevrelediği alandır. Komşuluk olan durumlarda, komşu ile ortak
olan duvarın orta aksı brüt alan sınırı olarak kabul edilir. Net alandan farklı
olarak mülkün iç duvarları, kolonlar, havalandırma boşlukları, açık/ kapalı
balkonlar, teraslar brüt alan hesabına dahildir. *Kat holleri, ortak merdiven
alanı, asansörler, konut veya iş yerine ait eklenti depolar, otopark alanı vb.
alanlar brüt alan hesabına dahil edilmez. Bağımsız Bölüm Genel Brüt Alanı
(Satışa Konu Brüt Alan): Tapu Belgesine Konu Alan: Bağımsız Bölüm Brüt alanına;
yapıdaki tüm ortak alanlardan (kat holleri, asansörler, ortak merdivenler,
yangın merdivenleri, otopark alanları, güvenlik, sığınaklar, teknik alanlar,
sosyal tesis, havuz vb.) düşen payın eklenmesiyle bulunan alandır.
22) Yeni
projede nelere dikkat etmeliyim?
Kentsel
dönüşüm kapsamında evi riskli olan daire sahibi, yeni projede birkaç önemli
noktaya dikkat etmelidir. İlk olarak yeni projenin imar planlarına, bölgenin
yapılaşma koşullarına ve yasal düzenlemelere uygun olup olmadığını kontrol
edin. Yeni dairenizin brüt ve net alanları, oda sayısı ve şerefiyesi gibi
özellikleri ile arsa payınıza ve mevcut dairedeki haklarınıza ve uygun olup
olmadığı ile değerlendirin. Finansal koşullar ve ödeme planları hakkında net
bilgi edinin; bütçenize uygun olmalı ve ekonomik yükümlülüklerinizi
karşılayabilecek seviyede olmalıdır.
23) Ruhsat ve iskân sürecinde müteahhitten ne
beklemeliyim?
Ruhsat ve iskân sürecinde müteahhitten, projenin
başlamadan önce gerekli tüm yasal izinlerin alınması ve bu süreçteki her adımın
şeffaf bir şekilde paylaşılması beklenir. Müteahhit, bu izinlerin zamanında
alınabilmesi için gerekli tüm dokümanları hazırlamalı ve ilgili yasal
prosedürlere uygun şekilde hareket etmelidir. Ayrıca, inşaatın ve sonrasında
yapının, yerel imar yasalarına ve yapım şartnamelerine tam olarak uygun
olmasını sağlamalıdır. Ayıpsız ve eksiksiz olarak iskân belgesinin alınması,
yapının oturulabilir olduğunu ve tüm yasal standartlara uygun olarak
tamamlandığını gösterir; bu nedenle, müteahhit bu belgenin alınmasını garanti
altına alacak şekilde çalışmalıdır. Bu süreçlerde karşılaşılabilecek herhangi
bir aksilik veya gecikme durumunda, müteahhit sorunları çözme ve süreçleri
hızlandırma konusunda aktif rol almalı ve proje sahiplerini sürekli
ilgilendirmelidir. Sözleşmede iskân belgesinin (yapı kulanım izin belgesi)
alınması, finansal olarak teminat altına alınmalıdır.
24)Tapu süreci nasıl olmalı?
Riskli
binaların dönüşümü kapsamında tapu süreci, kentsel dönüşüm projelerinin hukuki
ve yasal zeminini oluşturur ve dikkatli yönetilmesi gereken bir süreçtir. İlk
olarak bina ya da arsanın riskli olduğunun resmî olarak tespit edilmesi ve bu
durumun tapu kayıtlarına işlenmesi gerekir. Ardından, projenin uygulanabilmesi
için arsa sahipleri, müteahhitler ve diğer ilgili taraflar arasında anlaşma sağlanmalı
ve kat karşılığı anlaşma tapuya şerh edilmelidir. Binanın yıkım ruhsatı
alınmalı ve yıkım sonrası kart irtifakı terk edilerek arsada hissedarlığa
dönülmelidir. Ruhsat alımını müteakip ise ruhsat projesi tapuya işlenerek yeni
kat irtifakı tesis edilmelidir. (Kat irtifakının kurulması sözleşme ile daha
ileri aşamaya atılabilecektir.) Kat irtifakı kurulduğunda ve iskan sonrası kat
mülkiyetine geçiş işlemleri tamamlandığında tapu kayıtlarının güncellenmesi
gerekmektedir. Bu süreçte, herhangi bir mülkiyet değişikliği, ipotek kurulumu
veya kaldırılması gibi işlemler de dahil olmak üzere tüm yasal prosedürlerin
eksiksiz ve doğru bir şekilde tamamlanması önemlidir. Tapu sürecinin doğru
yönetilmesi, arsa payınızın hakkınız olduğu şekilde düzenlenip
düzenlenmediğinin incelenmesi ile payınıza düşen dairenin metrekaresinin ve
yerinin doğru olup olmadığının incelenmesi, kentsel dönüşüm projelerinin hukuki
açıdan güvenli bir temel üzerine inşa edilmesini sağlar ve tüm tarafların haklarını
korur. Tüm bu yasal ve karmaşık süreçlerde haklarınızı güvence altına almak ve
hata yapmamak için bir avukat ile teknik danışman desteği almak gerekir.
25)
Sözleşmede olması gereken diğer güvenceler nelerdir?
Cezai
şartlar, müteahhidin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda uygulanacak
mali yaptırımları belirtir ve projenin zamanında ve sözleşme şartlarına uygun
şekilde tamamlanmasını teşvik eder. Burada dikkat edilmesi gereken husus
cezaların tek taraflı değil, karşılıklı ve eşitlik ilkesince tanımlanmasıdır.
Zira arsa sahiplerinin de proje süresince onay vermek, seçim yapmak, vekaletname
vermek vb. yükümlülükleri vardır. Gerek arsa sahipleri arasındaki fikir
ayrılıkları ve uyumsuzluklar gerekse karar vermede gecikmeler, müteahhide zarar
verip işin gidişatını olumsuz etkileyebilir.
26) Müteahhit hangi konuları üstlenmeli?
Müteahhit,
bir inşaat projesinin başarılı bir şekilde tamamlanması için çeşitli konuları
üstlenmelidir. İlk olarak proje planlaması ve tasarımı aşamasında aktif bir rol
almalı, projenin teknik ve yasal gerekliliklere uygun olmasını sağlamalıdır.
İkincisi, inşaat sürecinin yönetimi, müteahhidin sorumlulukları arasındadır;
bu, yıkım, işçilik, malzeme temini, kalite kontrolü ve zamanında teslimatı
içerir. Üçüncü olarak tüm yasal izinlerin ve ruhsatların alınması, inşaatın
yasalara uygun olarak yürütülmesi müteahhidin sorumluluğundadır. Dördüncüsü,
proje bütçesinin yönetimi, maliyet kontrolü ve finansal raporlama da müteahhit
tarafından üstlenilmesi gereken önemli görevler arasındadır. Beşincisi, iş
güvenliği ve sağlığı standartlarının korunması, inşaat alanının güvenli bir
çalışma ortamı olmasını sağlamak, inşaatın tüm risk sigortalarını yaptırmak
müteahhidin önemli bir yükümlülüğüdür. Son olarak proje tamamlandığında, yapılan
işin kalitesi ve işlevselliği konusunda garanti vermek ve müşteri memnuniyetini
sağlamak da müteahhidin sorumluluklarındandır. Bu geniş yelpazedeki
sorumluluklar, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasının temelini
oluşturur.
27) Arsa
sahibi hangi konuları üstlenmeli?
Arsa
sahibinin, parselde yapı bulunması halinde yapının riskli yapı yapılması
sürecinde, sürece destek vermesi, süresi içerisinde binanın elektrik, su ve
doğalgazının kesilmesini sağlayarak ikametgâh belgesini taşıması gerekmektedir.
Arsa sahibinin dairesinde kiracısının bulunması halinde, kiracısını tahliye
konularında binanın riskli yapı yapılması ile birlikte elektrik, su ve
doğalgazının kesilmesi işlemlerini kiracısına yaptırarak süreci yönetmesi ve
müteahhit ile sözleşme imzalamayan kat maliki olması halinde pay satışı
prosedürünü işletmek suretiyle sözleşmenin tüm maliklerce imzasının
sağlanılması konusunda müteahhide yardımcı olması gerekmektedir. Müteahhide
işlemleri yürütebilmesi adına yeterli vekaletnameyi temin etmeli, kat karşılığı
inşaat sözleşmelerinin süresi içinde imzalaması için gerekli kolaylığı
sağlamalıdır. Varsa emlak vergi borçları ödenmeli, veraset intikal işlemleri
tamamlanmalı ve binayı inşaata engel takyidatlardan arındırılmış halde boş ve
borçsuz olarak müteahhite teslim etmelidir. (Haciz, ipotek vb. takyidatlar 6306
Sayılı Kanun kapsamında inşaata engel oluşturmayıp yeni inşa edilecek bağımsız
bölümün tapu kaydına aydırılabilmektedir.)
28) Sözleşmenin süresi ne kadar olmalı?
Sözleşmenin
süresi, proje özelliklerine, kapsamına ve karmaşıklığına bağlı olarak
belirlenmelidir. Gerçekçi bir zaman çizelgesi hazırlanarak proje için gerekli
tüm inşaat ve bitirme işlerinin tamamlanabileceği, aynı zamanda beklenmedik
gecikmelere karşı makul bir yaklaşım içerecek şekilde ayarlanmalıdır. Kapsamlı
ve büyük ölçekli projeler için, sözleşme süresi genellikle daha uzun olurken
küçük ölçekli iyileştirmeler için daha kısa süreler yeterli olabilir. Sözleşme
süresi, aynı zamanda proje başlangıç ve bitiş tarihlerini, önemli kilometre
taşlarını ve her bir aşamanın tamamlanması için ayrılan süreleri net bir
şekilde belirtmelidir. Ayrıca, olası gecikmeler ve bu gecikmelerin yönetimi
için prosedürler de sözleşmede yer almalıdır. Sözleşme süresinin hem müteahhit
hem de proje sahibi için gerçekçi ve uygulanabilir olması, projenin başarıyla
tamamlanması için hayati öneme sahiptir. Genel olarak ruhsat için sözleşme
imzasını müteakip
bir süre
(6-9 ay), inşaatın tamamlanması için ruhsat alımını müteakip bir süre (12-30
ay), tamamlanmayı müteakip iskân alımı için bir süre (3-6 ay) tanımlanmalıdır.
Bu zaman aralıklarında belirtilen işlerin yapılamaması halinde ise mutlaka
cezai şartlar ve fesih hakları belirlenmelidir. Hissedarların itiraz ederek
mahkemeye dava açması durumunda, müteahhit mahkeme sonuçlanıncaya kadar iş ve
işlemleri beklemeye alabilecek olup mahkeme sürecinde inşaata devam etmeyip bu
süreyi inşaat süresine ekleyebilecektir. Bu durumda inşaata devam edip etmeme
durumu müteahhitin takdirinde olup mahkemece inşaata ilişkin ihtiyati tedbir
kararı verilmesi halinde müteahhit mecburen işi durduracaktır.
29) Hangi cezai şartlar aranmalı?
Cezai
şartlar, sözleşmenin taraflarının yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda
uygulanacak yaptırımları içermelidir ve her iki taraf için de adil, kabul
edilebilir ve karşı tarafın mahvına yol açmayacak şekilde olmalıdır. Proje
teslim tarihinde gecikme olması durumu için belirlenen cezai şartlar sözleşmede
net bir şekilde ifade edilmelidir; bu, projenin zamanında tamamlanmasını teşvik
eder. İkincisi, inşaat kalitesi ve teknik şartnamelere uygunluk konusunda
eksikliklerin tespiti ve teknik şartnamede yazılı olmayan malzemelerin
kullanımı halinde uygulanacak cezai şartlar belirlenmelidir. Üçüncü olarak iş
güvenliği kurallarının ihlali gibi yasal zorunluluklara uyulmaması durumları
için cezai yaptırımların olması gerekir. Dördüncüsü, sözleşmede belirtilen
malzeme kalitesi ve markalarından sapmalar için de cezai şartlar konulmalıdır.
Ayrıca müteahhidin proje sürecinde yetkisiz alt yüklenicilerle çalışması, alt
yükleniciler ile müteahhit arasındaki borç ilişkisi yüzünden inşa edilen binaya
yapı rehni koyulması gibi durumlar için de cezai yaptırımların ve fesih
haklarının belirlenmesi önem taşır. İlave olarak arsa sahibinin de proje
gerçekleşmesi sırasında yapacağı vekaletname vermek ve iş bitene kadar
azletmemek, arsayı zamanında teslim etmek, tapu işlemlerinde yardımcı olmak,
projeleri onaylamak vb. yükümlülükleri vardır. Bunların gerçekleşmemesi
durumunda cezai şartlar konulmalıdır. Bu cezai şartlar, projenin sözleşme
koşullarına uygun olarak tamamlanmasını garanti altına alır ve her iki taraf
için de adil bir güvence sağlar.
30) Müteahhit kat karşılığı oranı nasıl hesaplanır?
Müteahhit kat karşılığı oranının hesaplanması, arsanın
değeri, inşaat maliyetleri ve piyasa koşulları gibi birçok faktöre bağlıdır.
Öncelikle, arsanın mevcut piyasa değeri belirlenir; bu, bölgenin konumu, imar
durumu ve arsanın büyüklüğü gibi unsurlarla yakından ilişkilidir. Ardından,
planlanan inşaatın toplam maliyeti hesaplanır; bu maliyet, kullanılacak
malzemelerin kalitesi, yapının büyüklüğü ve tasarım özellikleri, binanın
bulunduğu bölgede metrekare satış fiyatları gibi faktörlerden etkilenir. Müteahhit
ve arsa sahibi arasındaki anlaşma, genellikle arsanın değeri ile inşaat
maliyetleri arasındaki farkı dikkate alarak bir oran üzerinden yapılır. Kat
karşılığı oranı, inşaatın tamamlandıktan sonra arsa sahibine ait olacak
bağımsız bölüm miktarını belirler. Bu oran, tarafların beklentileri, proje
üzerinden elde edilecek toplam gelir ve risk paylaşımı dengesi göz önünde
bulundurularak müzakere edilir. Sonuç olarak kat karşılığı oranı, detaylı bir
piyasa araştırması, maliyet analizi ve tarafların müzakereleri sonucunda
belirlenen bir değerdir ve her projeye özgü olacak şekilde ayarlanır. Burada
dikkat edilmesi gereken ana husus, az bir edinim farkı için muteber olmayan bir
müteahhidin seçilmemesi gereğidir. Kat karşılığı paylaşım oranın doğru şekilde
belirlenmesi büyük önem arz etmekte olup yeni inşa edilecek binada oluşacak
bağımsız bölümlerin arsa payları bu oran kapsamında belirlenecektir. Mevcut
riskli binada arsa sahibinin dairesine ait arsa payının, kat karşılığı paylaşım
oranı yüzdesine denk gelen kısmı müteahhite verilecek; kalan kısım ise arsa
sahibinin yeni dairesinin arsa payını oluşturacaktır. Örnek verilecek olursa,
riskli yapı tespit edilen binada %10 arsa payına sahip bir arsa sahibinin %60
arsa sahibi %40 müteahhit olacak şekilde kat karşılığı paylaşım oranı
belirlenmesi halinde; arsa sahibi %10 arsa payının %40’ına tekabül eden %4 arsa
payını müteahhite devredecek olup yeni binada alacağı dairenin arsa payı %6
olacaktır.
31) Arsamın ve mevcut binamın değerini nasıl
tespit ettirebilirim?
Arsanızın ve
mevcut binanızın değerini tespit ettirmek için SPK lisanslı bir gayrimenkul
değerleme şirketi ile çalışmanız tavsiye edilir. Bu şirketler, piyasa
koşulları, konum, şerefiye, arsa payı, arsa büyüklüğü, imar durumu, bina yaş,
yapı kalitesi ve kullanım özellikleri gibi birçok faktörü dikkate alarak
kapsamlı bir değerleme raporu hazırlarlar. Ayrıca, bölgedeki benzer emlak
satışları ve kira gelirleri de değerleme sürecinde önemli rol oynar.
Profesyonel değerleme, arsanızın ve binanızın gerçek piyasa değerinin objektif
bir şekilde belirlenmesini sağlar ve bu bilgi, satış, sigorta, kredi teminatı
gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilir. Değerleme süreci, aynı zamanda
potansiyel yatırımcılar veya müteahhitlerle yapılacak pazarlık ve anlaşmalar
ile sözleşmeye katılmayan azınlıkta kalan arsa sahiplerinin pay satışı
işlemleri için sağlam bir temel oluşturur. Bu nedenle, değerleme işlemini, sektörde
tanınmış ve güvenilir bir şirkete yaptırmak önemlidir.
32)
Müteahhidin iflası veya projeden çekilmesi durumunda haklarım nelerdir?
Müteahhidin
işi tamamlayamayacak duruma düşmesi, çözülmesi son derece zor bir süreçtir ve
sizleri de müteahhidi de mağdur edecektir. Ana hedef iyi bir müteahhitle ve
sağlam bir sözleşmeyle yola çıkmak olmalıdır. Bunu sağlamak için yukarıda
bahsedilen tüm hususlara riayet edilmesi önerilir. Arsa payı karşılığı inşaat
yapım sözleşmesi; arsası olan gerçek ya da tüzel kişi ile yüklenici arasında
kurulan, arsa sahibinin arsanın bir bölümünü yükleniciye devretmeyi,
yüklenicinin de arsa karşılığında arsaya inşa edilecek olan binadan belirli
sayıda bağımsız bölümleri arsa sahibine vermeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir.
Arsa sahibi bu sözleşme ile nakit bir bedel ödemeden arsasını değerlendirmekte
ve arsasına inşa edilen yeni binada bağımsız bölümlere sahip olmakta, yüklenici
ise arsa için nakit bir bedel ödemeksizin sadece inşaatın finansmanını
sağlayarak geri kalan bağımsız bölümlere sahip olmaktadır. Bu
sözleşmelerde en sık yaşanan sorunlardan bir tanesi, sözleşmeden doğan
müteahhidin iflası, inşaata başlama ve tamamlama yükümlülüklerinin
ifasında başarılı olamayıp temerrüde düşmesidir. Yüklenici inşaata hiç
başlamayabilir, inşaatı tamamlayamayıp yarım bırakabilir yahut eksik veya
ayıplı olarak teslim edebilir. Bu gibi durumlarda Kat Karşılığı İnşaat
Sözleşmesi’nin feshine gidilmek zorunda kalınabilecektir. Özellikle belirtmek
gerekir ki Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, tek taraflı feshedilebilen
sözleşmelerden olmayıp riskli yapılara özel istisnai fesih modeli dışında
hiçbir şekilde tek taraflı olarak feshedilemez, ancak mahkeme kararıyla
feshedilebilir. Bu fesih modelleri şunlardır:
Sözleşmenin geriye etkili feshi: Bu fesih modeli ancak inşaat
tamamlama oranı %90’ın altında ise kullanılabilecek olup arsa sahipleri, fesih
halinde müteahhite devretmiş oldukları tüm tapuları geri alacaktır. (Müteahhit
tapuları 3. kişilere satmış olsa dahi tapular geri alınabilecektir.) Geri
alınan tapular karşılığında arsa sahipleri, inşaatın tamamlama oranına karşılık
gelen imalat bedelini müteahhite ödeyecektir. Bu fesih yönteminde sözleşmede
yazılı olan cezai şart tutarları istenemeyecektir.
Sözleşmenin ileriye etkili feshi: Bu fesih modelinde müteahhit dava
tarihindeki inşaat tamamlama oranına karşılık gelecek oranda bağımsız bölümü
hakediş olarak kendi üzerinde tutacak, geri kalan tüm bağımsız bölümlerin
tapularını arsa sahiplerine iade edecektir. Bu fesih modelinde sözleşmede
yazılı cezai şart bedelleri talep edilebilecektir.
İstisnai
fesih modeli: Bu fesih modeli yalnızca riskli yapılar için geçerli olup,
arsa sahiplerinin oy birliği ile anlaşma sağlanmasından veya arsa sahiplerinin
arsa paylarının salt çoğunluğu (%50,01) ile karar alınmasından sonra
müteahhitten kaynaklanan sebeplerle, bir yıl içinde yeni yapının yapım işine
başlanmamış veya yapım işi belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır
projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete
devam edilmiyor ise, yapılan sözleşmelerin feshi için arsa sahiplerinin
arsa paylarının salt çoğunluğu ile karar alınabilir. Bu karar ile birlikte
ilgili idareye başvurulmasıyla birlikte idare tarafından müteahhite 30 gün süre
verilerek işe başlaması ve/veya işe devam etmesi bildirilir. Süre içerisinde
müteahhit işe başlamaz ve/veya devam etmez ise sözleşme resen feshedilmiş
olacaktır. Ancak arsa sahipleri ile müteahhit arasındaki alacak/tazminat
ilişkisi hukuk mahkemeleri tarafından çözülecek olup bu yöntemin en büyük
avantajı, sözleşmenin feshiyle birlikte arsa sahiplerinin yeni bir müteahhit
ile anlaşarak inşaata devam edebilmesidir.
33) Sözleşme
sürecinde avukat danışmanlığının önemi nedir?
Sözleşme
sürecinde avukat danışmanlığının önemi, sözleşmenin tarafların haklarını ve
yükümlülüklerini adil bir şekilde ve yasalar çerçevesinde koruyacak biçimde
hazırlanmasını sağlamaktır. Avukatlar, sözleşme maddelerinin net, anlaşılır ve
çift taraflı yarar sağlayacak şekilde düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca,
potansiyel risklerin taraflara açık olarak anlatılması ve anlaşmazlık
durumlarında uygulanacak prosedürleri önceden belirleyerek tarafları korur. Avukatlar,
müzakere sürecinde de önemli bir rol oynar; müvekkillerinin menfaatlerini
koruyarak en uygun şartların elde edilmesini sağlarlar. Hukuki danışmanlık,
sözleşmedeki hükümlerin yerel yasalara ve endüstri standartlarına uygunluğunu
garanti eder, böylece gelecekteki hukuki sorunların önüne geçilmesine katkıda
bulunur. Özellikle kompleks ve büyük ölçekli projelerde, avukatın rehberliği,
sürecin sorunsuz ve verimli bir şekilde ilerlemesine olanak tanır ve taraflar
arasında güvenin sağlanmasına yardımcı olur. Avukatlık ücretleri ilk aşamada
yüksek algılanmış olsa da çıkabilecek olası telafisi zor durumların önlenmesi
için faydalı olacaktır.
34) Sözleşmede değişiklik yapılması gerektiğinde
izlenecek yol nedir?
Sözleşmede
değişiklik yapılması gerektiğinde izlenmesi gereken yol, öncelikle tarafların
mevcut sözleşme hükümlerine ve sözleşmede öngörülen değişiklik prosedürlerine
dikkatlice göz atmasını gerektirir. Değişiklik yapılacak konular üzerinde
tarafların mutabık kalması esastır; bu, yazılı ve detaylı bir şekilde,
müzakereler ve görüşmeler yoluyla gerçekleştirilmelidir. Sözleşme
değişiklikleri, her iki tarafın da noter huzurunda imzaladığı tadilat
sözleşmesi ile resmiyet kazanır. Bu belgede, değişiklik yapılan maddeler açıkça
belirtilmeli ve yeni hükümler net bir şekilde ifade edilmelidir. Ayrıca, değişikliklerin
sözleşmenin geri kalan bölümleri üzerindeki etkileri dikkate alınarak, yanlış
anlamalara veya gelecekteki anlaşmazlıklara yer bırakmayacak şekilde
hazırlanmalıdır. Sözleşme değişiklikleri sırasında hukuki danışmanlık almak,
sürecin yasalara uygun ve tarafların çıkarlarını koruyacak şekilde
yönetilmesine yardımcı olur.
Proje Yönetimi Ve Teslim
35) Proje
yönetimi sürecinde bina sahibinin rolü nedir?
Proje
yönetimi sürecinde bina sahibinin rolü, proje hedeflerinin ve beklentilerinin
kat karşılığı anlaşma ve teknik şartname vasıtasıyla net bir şekilde
belirlenmesi ve iletilmesiyle başlar. Bina (arsa) sahibi, proje sürecinde aktif
bir paydaş olarak müteahhit ve diğer ilgili taraflarla düzenli iletişim içinde
olmalı ve proje ilerlemesini yakından takip etmelidir. Bina sahibi, aynı
zamanda, proje kapsamında yapılan işlerin kalitesini ve sözleşme şartlarının
yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için gerekli kontrolleri yapmalı,
anahtar teslimi ve iskan aşamalarında eksik ve/veya ayıplı işlerin olup
olmadığını tespit etmeli veya tercihen bu görevi uzman bir teknik danışmana
verilmelidir.
36) Proje
tamamlanınca nelere dikkat etmeliyim?
İş
tamamlanınca dikkat edilmesi gerekenler, projenin kalite standartlarına, teknik
şartnamelere ve sözleşmede belirlenen koşullara uygun olarak tamamlanmış olup
olmadığını, bitirilen işin eksik veya ayıplı olup olmadığının tespitini kapsar.
İlk olarak yapılan işlerin detaylı bir kalite kontrolünden geçirilmesi gerekir;
bu, inşaat malzemelerinin kalitesi, işçilik standartları ve montaj işlemlerinin
doğruluğunu içerir. İkincisi, proje belgelerine ve uygunluk, tüm sistemin
(elektrik, su, ısıtma vb.) düzgün çalışır durumda olması ve güvenlik
standartlarına uyulması değerlendirilmelidir. Üçüncü olarak bina ve
çevresindeki bitirme işleri, peyzaj ve dış mekân düzenlemelerinin tamamlanıp
tamamlanmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca iş bitirme süreci, ilgili yasal
izinlerin ve belgelerin, özellikle yapı kullanım izin (iskân) belgesinin
alınmasını da gerektirir. Son olarak proje sonunda müteahhit tarafından sağlanması
gereken tüm kullanım kılavuzları, garanti belgeleri ve bakım talimatlarının
teslim alındığından emin olunmalıdır. Bu adımlar, projenin tamamlandığını ve
kullanıma hazır olduğunu doğrulamak için kritik öneme sahiptir.
37) İnşaat
sürecinde kalite kontrolü nasıl sağlanır?
İnşaat
sürecinde kalite kontrolünü sağlamak, projenin başarılı bir şekilde
tamamlanması için kritik bir adımdır. Bu süreç, proje başlangıcından itibaren,
kullanılan malzemelerin ve uygulanan işçiliğin, proje şartnamelerine ve
endüstri standartlarına uygunluğunu sürekli olarak denetlemeyi gerektirir. Bu
süreci denetleyecek olan teknik danışmandır. Teknik danışman bir uzman mimar ya
da mühendis olabileceği gibi projenin büyüklüğüne göre bir proje yönetim
firması veya sorumluluk alanı genişletilmiş bir yapı denetim firması da
olabilir. Teknik yetkinliği olmayan kişilerin veya kurumların bu görevi
üstlenmesi çeşitli sorunlar yaratacaktır.
38) Yapı
denetim süreci nasıl işler?
Yapı
denetimi, toplam yapı inşaat alanı 200 metrekareyi geçtiğinde 4708 sayılı Yapı
Denetimi Hakkında Kanun uyarınca otomatik olarak belediye veri bankasından
atanır ve bu hizmet, mal sahibi adına teknik hususları, gerektiğinde
laboratuvar testleri de dahil olmak üzere kontrol etmekle yükümlü olan kamu
tarafından lisanslandırılmış uzman teknik firmalar tarafından sağlanır. Yapı
denetim firmasının ana sorumluluğu kullanılan kritik malzemelerin (demir ve
beton vb.) ve kurulumların (kalıp ve demir vb.) şartnamelere ve ruhsat
projesine uygun olduğunun kontrolüdür. Mimari iç dekorasyon malzeme (kapı,
parke, doğrama, mutfak vb.) ve uygulama detayları, yapı denetim firması
sorumluluk alanı dışındadır. Mimari iç dekorasyon vb. hususlar için ayrı bir
teknik danışman tutulması önerilir.
39) Teslim
edilen projenin eksikleri ve hataları için nasıl bir yol izlenmelidir?
Teslim
edilen projenin eksikleri ve hataları fark edildiğinde, belirlenen sorunların
hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesi için adımlar atılmalıdır. Dairelerin
müteahhitten teslim alınması sırasında daire teslim tutanağı düzenleniyor ise
bu tutanağa mutlaka ‘’ayıplı ve/veya eksik işlere karşı tüm hukuki haklarım
saklı kalmak kaydıyla’’ ibaresi eklenilmelidir. İlk olarak eksikliklerin ve
hataların detaylı bir listesi hazırlanmalı ve bu liste müteahhite resmî olarak
iletilmelidir. Bu aşamada, mümkünse fotoğraf ve video gibi destekleyici
belgeler de sağlanmalıdır. İkinci adımda, sözleşmede belirlenen garanti
koşulları ve hataların giderilmesi için öngörülen süreler gözden
geçirilmelidir. Daha sonra müteahhit ile bir araya gelinerek, eksikliklerin ve
hataların nasıl ve ne zaman giderileceğine dair bir eylem planı
belirlenmelidir. Bu süreçte gerekirse bağımsız bir üçüncü tarafın
değerlendirmesi veya denetimi talep edilebilir. Eğer müteahhit, sorunları
belirlenen süre içinde veya tatmin edici bir şekilde çözmezse, hukuki yollara
başvurulabilir. Bu adımlar, teslim edilen projenin eksikliklerinin ve
hatalarının etkili bir şekilde giderilmesini sağlar. Bu hususlara dair danışman
avukatınız Tüketici Koruma Kanunu’nun ve Borçlar Kanunu’nun ilgili açık ayıp ve
gizli ayıp maddelerine göre sizi yönlendirecektir.
40)
Müteahhit daireleri geç teslim ederse kendimi nasıl koruyabilirim?
Müteahhidin
daireleri geç teslim etmesi durumunda kendinizi korumak için, sözleşme
aşamasında önlemler almanız önemlidir. İlk olarak sözleşmeye teslim tarihleri
ve bu tarihlerin gecikmesi durumunda uygulanacak cezai şartlar/hak
mahrumiyetine ilişkin hükümler net bir şekilde yazılmalıdır. Gecikme için her
gün veya belirli bir zaman dilimi için belirlenen miktarda maddi tazminatın ödenmesi,
gecikilen her ay başına dairenin rayiç kira bedeli gibi cezai şartlar,
müteahhidi zamanında tamamlamaya teşvik eder. İkinci olarak, projenin
başlangıcından itibaren düzenli ilerleme raporları almak ve inşaatın
aşamalarını yakından takip etmek, olası gecikmeleri erken fark etmenize ve
müdahale etmenize olanak tanır. Üçüncü olarak müteahhitle yapılan anlaşmada,
gecikme durumunda arsa sahibine kira kaybı (hak mahrumiyeti) gibi ek
maliyetlerin tazmin edilmesi konusunda maddeler bulunmalıdır. Son olarak
sözleşme koşullarının ihlali durumunda hukuki yollara başvurabileceğinizi bilmek
ve bu süreç için hazırlıklı olmak, haklarınızı korumanızda önemlidir. Bu
önlemler, müteahhidin daireleri geç teslim etmesi durumunda kendinizi
korumanıza yardımcı olur.
41) İnşaat
sürecinde müteahhit değişikliği yapılabilir mi?
İnşaat
sürecinde müteahhit değişikliği yapılması mümkündür, birçok yasal zorluğu da
içeren karmaşık bir süreçtir ve bu süreç, sözleşmedeki hükümlere ve yasal
düzenlemelere bağlı olarak dikkatli bir şekilde ve mümkünse mevcut müteahhitle
el birliği içinde yönetilmelidir. Öncelikle, mevcut müteahhit ile olan
sözleşmenin şartları, müteahhit değişikliğine izin verip vermediği ve bu
durumda izlenecek prosedürlerin ne olduğunu belirlemelidir. Müteahhit
değişikliği genellikle, mevcut müteahhidin işi yeterli standartlarda veya
zamanında tamamlayamaması, iflas etmesi veya taraflar arasındaki anlaşmazlıklar
gibi durumlarda gündeme gelir. Yeni bir müteahhit ile anlaşma yapmadan önce,
mevcut sözleşmenin feshedilmesi veya devredilmesiyle ilgili yasal
yükümlülüklerin yerine getirilmesi gereklidir. Yeni müteahhit seçimi yapılırken
önceki deneyimleri, finansal istikrarı ve projeyi tamamlama kapasitesi gibi
faktörler dikkatle incelenmelidir. Son olarak yeni müteahhit ile yapılacak
sözleşmede, projenin mevcut durumu, kalan işler ve bu değişikliğin maliyeti
gibi önemli noktalar net bir şekilde belirtilmelidir. Bu adımlar, inşaat
sürecinde müteahhit değişikliğinin sorunsuz ve verimli bir şekilde
gerçekleştirilmesini sağlar. İnşaat devam ederken müteahhit değişikliği
yapılması inşaat ruhsatı değişikliğini gerektirir. Müteahhidin değişmesi birçok
iş ve işlemin (yeni müteahhitlik sözleşmesi, yeni yapı denetim sözleşmesi, yeni
inşaat ruhsatı vb. gibi) yeniden yapılmasına neden olur.
42) Kentsel
dönüşüm kapsamında yenilenen bir binanın enerji verimliliği konusunda bir
sertifikası olacak mı?
Evet, yeni
binaların enerji performansını gösteren bir sertifikaya sahip olmaları
gerekmektedir. Türkiye'de, yeni yapılan binaların enerji performansını
belgelemek amacıyla Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği gerekliliklerini
karşılamaları ve buna göre bir enerji kimlik belgesi almaları gerekmektedir. Bu
belge, binanın enerji tüketimi, yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistemleri gibi
unsurları değerlendirerek, enerji verimliliği konusunda bilgi sağlar.
Dolayısıyla, kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binalar da bu yönetmelik
gerekliliklerine uygun olarak enerji performansı belgesi almak zorundadır.
43 Teslim
edilen binanın yapı kullanma izni (iskân) alınması için gerekenler nelerdir?
Teslim
edilen binanın yapı kullanma izni (iskân) alınması için bir dizi adımın takip
edilmesi gereklidir. Öncelikle, inşaatın onaylanmış proje ve ilgili yasal
düzenlemelere uygun olarak tamamlandığından emin olunmalıdır. Binanın çevre,
sağlık ve güvenlik standartlarına uygunluğunu değerlendiren detaylı bir kontrol
listesi üzerinden denetimler yapılmalıdır. Bu denetimler, genellikle belediye
tarafından atanmış yetkili yapı denetim firmaları tarafından gerçekleştirilir.
İnşaatın tamamlandığını ve tüm yasal gerekliliklerin karşılandığını belgeleyen,
müteahhit ve mühendisler tarafından imzalanmış bitirme belgesi, SGK’den
alınacak “Borcu yoktur.” yazısı ve diğer gerekli belgeler, ilgili belediyeye
sunulmalıdır. Ayrıca, elektrik, su ve doğalgaz gibi temel hizmetlerin
bağlantılarının tamamlandığı ve çalışır durumda olduğu kanıtlanmalıdır. Tüm bu
belgelerin sunulması ve gerekli kontrollerin yapılmasının ardından, yapılan
inşaatta onaylı ruhsat projesine aykırılık olmaması durumunda belediye
tarafından yapı kullanma izni verilir. Bu izin, binanın resmî olarak
oturulabilir olduğunu ve tüm yasal standartları karşıladığını gösterir. İskân
alındıktan sonra önceden kat irtifakı kurulumu yapılan bağımsız bölümün kat
mülkiyetine dönüşümü sağlanmalı, bununla ilgili iş ve işlemlerin
gerekliliklerinin yapılıp yapılmadığı sorgulanarak müteahhitten kat mülkiyeti
tapusu talep edilmelidir. Kat mülkiyeti tapusu, mülkiyet işlemlerinin son adımı
olup ayıpsız ve eksiksiz olarak iskan alınıp kat mülkiyetli tapuların teslim
edilmesiyle birlikte müteahhitin sözleşme kapsamında yükümlülükleri sona
erecektir.
44) İş güvenliği
ve çalışan hakları açısından müteahhidin sorumlulukları nelerdir?
İş güvenliği ve çalışan hakları açısından müteahhidin
sorumlulukları, çalışma ortamını güvenli ve sağlıklı tutmayı içerir. Müteahhit,
tüm iş güvenliği önlemlerini almak, gerekli güvenlik ekipmanlarını sağlamak ve
çalışanları iş güvenliği konusunda eğitmekle yükümlüdür. Ayrıca, iş kazalarını
ve meslek hastalıklarını önlemek için düzenli risk değerlendirmeler yapmalı ve
alınan önlemleri sürekli güncellemelidir. Ancak herhangi bir kaza durumunda
arsa sahibinin de suçlanmaması için müteahhidin proje yöneticisiyle bu
konularda sorumluluk dağılımı yapılması ve müteahhit ile arsa sahibi arasında
imzalanan sözleşmede bu konuda net hükümlerin yer alması faydalı olacaktır.
45) Proje
tamamlandığında bina sahiplerinin yapması gerekenler nelerdir?
Proje
tamamlandığında, bina sahiplerinin yapması gereken birkaç önemli işlem
bulunmaktadır.
İlk olarak,
yapı kullanma izni (iskân) almak için gerekli belgelerin tamamlandığından ve
ilgili belediye tarafından yapılan denetimlerin başarıyla geçildiğinden, binada
iskana engel aykırı imalat bulunmadığından ve sözleşme kapsamında ayıp/eksik iş
bulunmadığından emin olunmalıdır. İkincisi, bina sahipleri, binanın
sigortasını, özellikle deprem, yangın ve sel gibi doğal afetlere karşı sigortayı
güncel tutmalıdır. Üçüncüsü, ortak alanların bakımı ve temizliği için yönetim
planı hükümleri çerçevesinde planlar yapılmalı ve bu konuda bina sakinleri
arasında anlaşmaya varılmalıdır. Son olarak tüm bina sakinleri ile düzenli
toplantılar yapılmalı, binanın ve çevresinin bakımı, güvenliği ve
iyileştirilmesi hakkında görüş alışverişinde bulunulmalıdır. Bu adımlar,
binanın uzun vadede değerini korumasına ve sakinlerin huzurlu bir ortamda
yaşamasına yardımcı olur.
Finansal Ve Hukuki
Hususlar
46) Kentsel
dönüşüm projelerinde finansman seçenekleri nelerdir?
Kentsel
dönüşüm projelerinde çeşitli finansman seçenekleri bulunmaktadır. İlk olarak
devlet destekli krediler ve teşvikler, bu tür projeler için önemli bir
finansman kaynağıdır. Hükümetler, riskli yapıların dönüştürülmesini teşvik
etmek amacıyla düşük faizli krediler ve vergi indirimleri sunabilir. Özel
bankalar ve finans kuruluşları tarafından sunulan kentsel dönüşüm kredileri de
bir seçenektir. Bu krediler, genellikle projenin niteliğine ve finansal
sağlamlığına bağlı olarak farklı faiz oranları ve ödeme planları ile sunulur.
Kat karşılığı inşaat anlaşmaları ise arsa sahipleri ve müteahhitler arasında
popüler bir finansman yöntemidir. Bu modelde, arsa sahipleri arsalarını bir
müteahhide verir ve karşılığında yeni projeden belirli bir miktarda konut veya
ticari alan alır.
47) Kira ve
taşınma desteği nasıl olur?
Kira ve
taşınma desteği, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında, riskli yapı tespiti
kesinleşen taşınmaz maliklerine, kiracılarına ve ikamet şartı ile ayni hak
sahiplerine mali yardım sağlamayı amaçlar. Bu destek, Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı veya yetki devri yapılmış ise ilçe belediyeleri
tarafından organize edilir. Sakinlerin kentsel dönüşüm sürecinde yaşayacakları
mali yükü hafifletmek için tasarlanmıştır. Destek miktarı ve süresi, projenin
kapsamına, bölgesel yaşam maliyetine ve yerinden edilen kişilerin ihtiyaçlarına
göre değişiklik gösterir. Taşınma desteği, taşınma masraflarını karşılamak
üzere tek seferlik bir ödeme şeklinde olabilirken kira desteği, belirli bir
süre boyunca düzenli olarak sağlanır. Kira desteği başvurusunda bulunabilmek
için tahliyeden ve her halükarda yıkımdan itibaren 1 yıl içerisinde başvuru
yapılmalıdır.
48) Vergi
indirimleri ve devlet teşvikleri hakkında bilgi nereden alınır?
Vergi
indirimleri ve devlet teşvikleri hakkında bilgi almak için ilk adım, 6306
Sayılı Kanun Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve
Uygulama Yönetmeliklerini incelemektir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve belediyeler gibi ilgili devlet
kurumlarının web siteleri, kentsel dönüşüm projeleri için sunulan teşvikler ve
vergi avantajları hakkında güncel ve ayrıntılı bilgiler sağlar. Ayrıca yerel
belediyeler ve kentsel dönüşüm ofisleri de bu tür destekler hakkında bilgi
sunabilir ve başvuru süreçleri konusunda rehberlik edebilir. Muhasebeciler ve
vergi danışmanları da vergi indirimleri ve devlet teşvikleri konusunda uzman
desteği sunarak hangi teşviklerden faydalanabileceğinizi ve bunlara nasıl
başvurabileceğinizi belirlemenize yardımcı olabilir. Ayrıca profesyonel
dernekler ve sektörel organizasyonlar da bu konuda seminerler ve eğitim
programları düzenleyerek bilgi sağlayabilir. Bu kaynaklardan yararlanmak, vergi
indirimleri ve devlet teşviklerinden maksimum fayda sağlamanıza olanak tanır.
49) Hukuki
uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıklar durumunda başvurulacak merciler nelerdir?
Hukuki
uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıklar durumunda başvurulabilecek merciler arasında
mahkemeler, tahkim kurulları ve arabuluculuk hizmetleri bulunmaktadır. İlk
olarak taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için yerel mahkemelere
başvurulabilir. İkincisi, tarafların anlaşmalarında hakem şartı varsa, bağımsız
bir merciye başvurarak anlaşmazlıkların çözümünü sağlayabilirler.
Üçüncüsü,
arabuluculuk, taraflar arasında daha az resmî ve daha hızlı bir çözüm sağlamayı
amaçlayan bir yöntemdir; bu süreçte, taraflar bir arabulucunun yardımıyla
karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaşmaya çalışır. Ayrıca ilgili bakanlık
veya kamu kurumları tarafından oluşturulan tüketici hakem heyetleri ve benzeri
kurullar, belirli koşullar altında anlaşmazlıkların çözümünde rol oynayabilir.
Bu merciler, anlaşmazlığın niteliğine ve tarafların tercihlerine göre
seçilebilir ve her birinin kendine özgü prosedürleri, avantajları ve
sınırlılıkları vardır.
50) Arsa
payı hesaplaması nasıl yapılır?
Mevcut
riskli binada arsa sahibinin dairesine ait arsa payının, kat karşılığı paylaşım
oranı yüzdesine denk gelen kısmı müteahhite verilerek müteahhitin hakedişi olan
dairelere aktarılacak, kalan kısım ise arsa sahibinin yeni dairesinin arsa
payını oluşturacaktır. Örnek verilecek olursa riskli yapı tespit edilen binada
%10 arsa payına sahip bir arsa sahibinin %60 arsa sahibi %40 müteahhit olacak
şekilde kat karşılığı paylaşım oranı belirlenmesi halinde, arsa sahibi %10 arsa
payının %40’ına tekabül eden %4 arsa payını müteahhite devredecek olup yeni
binada alacağı dairenin arsa payı %6 olacaktır.
51)
Müteahhitin vekalet istemesi durumunda dikkat edilmesi gereken hususlar
nelerdir?
Müteahhidin
vekalet istemesi durumunda, öncelikle vekaletin kapsamını ve sınırlarını net
bir şekilde belirlemek önemlidir. Vekaletname, müteahhide hangi işlemleri yapma
yetkisi verdiğini
açıkça ifade
etmelidir ve gereksiz geniş yetkilerden kaçınılmalıdır. Vekaletname
hazırlanırken bir avukatın danışmanlığının alınması, hukuki açıdan güvenli ve
açık bir metin oluşturulmasını sağlar.Müteahhidin, özellikle mülkiyetle ilgili
işlemler gibi kritik ve önemli işlemler için (satış gibi) vekalet istemesi
durumunda, bu yetkinin kullanımıyla ilgili özel şartlar ve koşullar
belirlenmelidir. Ayrıca vekaletnamenin geçerlilik süresi ve varsa iptal
koşulları açıkça belirtilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder